Psikoterapi, tarif edilemeyen ve tekrarlanamayan bir takım sihirli teknikler bütünü değildir. Seansta yapılan her şey size anlamlı gelmeli, vardığınız nokta ne kadar beklenmedik olursa olsun, geliş yolunuz çok net ve tarafınızdan anlaşılmış olmalıdır.
Psikoterapi sürekli bir bakım ve ilgi alma ve iyi hissetme anlamına gelmez. Bakım ve ilgi ne kadar psikoterapinin önemli parçaları iseler de, yüzleşmelerin ve farkındalıkların huzursuzluk yaratması da o kadar önemlidir. Psikoterapistinizin soruları bazen rahatsızlık yaratmıyor, aklınızı karıştırmıyor ise terapi sürecinde hiç bir yere gitmiyor olabilirsiniz.
Psikoterapi, tavsiye demek yani öğüt vermek, önerilerde bulunmak değildir. Her tarafımız tavsiye dolu zaten, her an etrafımızda tavsiye veren birileri mutlaka var. Psikoterapinin hedefi ise sizin kendi doğrularınızı keşfetmeniz, kendi sesinizi duymanız ve bunlara göre eyleme geçme cesaretini göstermenizdir. Eğer içinizde ve çevrenizde neler olup bittiği bir psikoterapist yardımıyla önünüze net olarak serilebildiyse bu tablo hakkındaki en doğru kararı siz vereceksinizdir.